Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı Bölüm 20 İstiklal Savaşı'nda Vahidettin İhaneti Gelelim Vahidettin’in ihanet belgele...
Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı
Bölüm
20
İstiklal
Savaşı'nda Vahidettin İhaneti
Gelelim
Vahidettin’in ihanet belgelerine!
Tarih Düşünce
Dergisi Vahdettin'in hain olmadığının belgelerini yayınlayacağız diyor ancak
hiçbir belge yayınlayamıyor. Biz ise
Vahidettin’in Vatana nasıl ihanet ettiğinin örneklerini teşkil eden
belgelerden birisini yayınlıyoruz. Dr.
Salahi R.Sonyel'in Son Osmanlı Padişahı
Vahidettin ve İngilizler başlığı altında
Belleten Nisan 1975 sayısında yayınlanmış yazısı Vahidettincilerin hiçbir
şekilde inkâr edemeyecekleri açık ve net bir belgedir.
Atatürk'ü Samsuna gönderdiği ve İstiklal
mücadelesine milyonlarca altın vererek yardım ettiği iddia edilen Vahidettin
hem Türk heyetinin tekliflerinin iletilmesine engel olmuş hemde İngiltere'nin
İstanbul'daki diplomatik temsilcisi Sir Horace Rumbold'un, İngiliz Dışişleri
Bakanı Lord Curzon'a 7 Mart 1922 tarihinde gönderdiği 232 sayılı gizli bir
yazıdan anlaşıldığına göre, Vahidettin, Yusuf Kemal kurulu üyelerinden özel
kâtip Kemal Bey'in kayınpederinin evinde bulunan valizini, katibin iki günlük
yok olmasından yararlanarak ajanlarına açtırmış; içindeki altı gizli belgenin
fotokopilerini çektirerek, belgelerin gene valize yerleştirilmelerini buyurmuş;
fotokopileri, 6 Mart 1922 günü, emektar bir mabeyincisiyle, İngiltere Yüksek
Komiserliği baş tercümanına göndermişti. [1]( Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260)
Tevfik ve Ahmet
İzzet Paşaların ortaklığı biçimine gelen İstanbul yönetiminin, Milli Davamıza
zararlı davranışlarına ek olarak, bu belgeleri Türk heyetinden çalarak
İngiltere'ye vermekle kurtuluş mücadelesine en büyük darbeyi indiren Vahidettin
olmuştur.
Mustafa Kemal, düşmanların
Anadolu'yu kavgasız gürültüsüz bırakmayacaklarına inanıyordu.[2] (Atatürk, Nutuk (Söylev), c.I, Ankara, 1963, s.
445; A. Speech Delivered by Mustafa Kemal, age,s.542.)
Bununla birlikte, bu inancını kanıtlamak,
itilaf devlet adamlarının iç yüzlerini açıklamak, Türk tezini Batı'ya duyurmak
ve o tarihlerde Yunanistan'a destek kazandırmak amacıyla Avrupa'da dolaşıp
duran Yunan Başbakanı Dimitrios Gunaris başkanlığındaki kurulun ilişkilerini
etkisiz bırakmak amacıyla, Avrupa'ya bir kurul göndermek için Bakanlar
Kurulunda bir karar aldırıyordu.[3] (Tengirşenk,
Vatan Hlizmetinde, age,s.254; Tevfik Bıyıklıoğlu, Trakya7da Milli Mücadele,
c.I, Ankara, 1955,s.422-426.)
Kurula, Dışişleri Bakanı Yusuf
Kemal (Tengirşenk) başkanlık edecekti. Yusuf Kemal, Tevfik Paşa yönetiminin de
desteğini eldeeder umuduyla, İstanbul yoluyla gitmek görüşündeydi. Oysa Mustafa
Kemal, Beyrut yoluyla gidilmesini diliyordu. Ama, kurulun 4 Şubat 1922 günü
Meclisin onayını alması ve Misakı Milli'ye bağlı kalacağına dair söz vermesi
üzerine, İstanbul yoluyla gidilmesini kabulleniyordu.[4] (Tengirşenk,
age,s.254-255; Hikmet Bayur, yeni Türkiye Devletinin Harici Siyaseti, İstanbul,
1935, s. 255.) Büyük Millet Meclisi yönetimi, böyle bir kurulun
Avrupa'ya gönderileceğini Sadrazam Tevfik Paşa'ya bildirmesini buyurmuştu.[5] (PRO, FO
371/7854/E 1068, Sir Horace Rumbold'dan Lord Curzon'a tel yazsı, İstanbul,
30.1.1922.) İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, İngiliz yönetiminin
müsaadesini İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold'a
bildirirken, ne vakit isterse ayrı bir temsilci gönderebileceğini Sadrazam
Tevfik Paşa'ya bildirmesini buyurmuştu.[6] (Age, Lord
curzon'dan Sir Horace Rumbold'a tel yzasısı, Londra, 31.1.1922.)
Kurul, Dışişleri Bakanı Yusuf
Kemal'e ek olarak, dışişleri Bakanlığı hukuk danışmanı Münir Bey, siyasi işler
müdürü Hikmet Bey, kalemi mahsus müdür vekili Ferit Beyle iki katipten
oluşuyordu. Batı savaş kesimi harekât bölümü müdürü, genelkurmay subaylarından
Binbaşı Tevfik Bey de yolda kurula katıldı.[7] (Tengirşenk,
age,s.255.) 7 Şubat 1922 Salı günü Ankara'dan ayrılan kurul, 15 Şubat
günü İstanbul'a ulaşıyordu. Ertesi günü, kurul başkanı Yusuf Kemal, İstanbul
yönetiminin Sadrazamı Tevfik Paşa ve Dışişleri Bakanı Ahmet İzzet Paşa ile
görüşüyor; Vahidettin yönetimin bu iki önderi, onu destekleyeceklerine dair söz
veriyor, ama daha sonra ona oyun oynamaya yeltenerek, bir arzuhalci gibi
Padişahın yanına sokuyor, zor bir durumda bırakıyorlardı. Yusuf Kemal,
Padişahtan, Büyük Millet Meclisi yönetimini tanımasını dilediyse de,
Vahidettin, ona karşılık vermek tenezzülünde bile bulunmadı. Yusuf Kemal'in
daha sonra, "başarısızlıklarını görebilmesi için gözlüğe
gereksindiğini" öne sürdüğü Vahidettin, [8] (PRO, FO
371/7857/E 2670, Yusuf Kemal - Celal Muhtar görüşmesi, Sir Horace Rumbold'dan
Lord Curzon'a yazı, İstanbul, 7.3.1922.) Milli Mücadeleye katılanların
en azılı düşmanıydı; dolayısıyla Yusuf Kemal'in sözleri onu hiç etkilemiyordu.[9]( Tengirşenk,
age. S.256-257; Söylev, c.2,s.445; Speech, age,s.548; PRO, FO 371/7856/E 2195,
Lord Curzon'dan Sir Horace Rumbold'a tel yazsı, Londra, 26.2.1922.)
Bu yetmiyormuş gibi, Vahidettin,
İstanbul yönetimi üzerinde etkisini kullanarak, bu yönetimi Avrupa'da resmen
temsil etme yetkisini Yusuf Kemal'e verdirmedi.[10]( Başbakanlık
Arşivi, Karar Defteri, Osmanlı Vükelâ Meclisi Zabıtnamesi, 4/3; Bıyıklıoğlu I,
a.g.e.,s. 417-419; PRO, FO 371/7942/E 4366, İngiliz gizli istihbarat raporu,
1.3.1922; PRO, FO 371/7857/E 2756)
İstanbul yönetimi, Ahmet İzzet Paşa
başkanlığında Avrupa'ya ayrı bir kurul göndermek kararını aldı. Böylece,
siyasal durum karışık bir biçime getiriliyor; Yusuf Kemal'in görevi
güçleştiriliyor ve Türkiye'nin düşmanlarına, bu ikilikten yaralanma fırsatı
veriliyordu. [11]( Bayur, a.g.e.,s.104, Türkiye
Büyük Millet meclisi Zabıt Ceridesi, c. 18, 6.3.1922,s.60-73.)
Tevfik ve Ahmet İzzet Paşaların
ortaklığı biçimine gelen İstanbul yönetiminin, ulusal soruna zararlı
davranışlarına ek olarak, kurtuluş mücadelesine en büyük darbeyi indiren
Vahidettin olmuştur. İngiltere'nin İstanbul'daki diplomatik temsilcisi Sir
Horace Rumbold'un, İngiliz Dışişleri Banı Lord Curzon'a 7 Mart 1922 tarihinde
gönderdiği 232 sayılı gizli bir yazıdan anlaşıldığına göre, Vahidettin, Yusuf
Kemal kurulu üyelerinden özel kâtip Kemal Bey'in kayınpederinin evinde bulunan
valizini, katibin iki günlük gaybubetinden yararlanarak ajanlarına açtırmış;
içindeki altı gizli belgenin fotokopilerini çektirerek, belgelerin gene valize
yerleştirilmelerini buyurmuş; fotokopileri, 6 Mart 1922 günü, emektar bir
mabeyincisiyle, İngiltere Yüksek Komiserliği baş tercümanına göndermişti. [12]( Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260)
Belge A : Batı
Savaş Kesimi Komutanı General İsmet Paşa'dan Yusuf Kemal'e mektup
1 Şubat 1338
(1922)
"Kardeşim Yusuf Kemal Bey,Bazı sorunların Bakanlar Kurulunda görüşülmesini doğru bulmadım. Sizin sükûtu sürdürmeniz çok iyi oldu. Kanaatımca, Avrupa gezisinden tek amaç, Misakı Milli'nin gerçekleşmesini sağlamak olmakla birlikte, Fransızların ahmakça kucaklarına düşmekten kaçınmalıyız. Bir çok kereler belirttiğim gibi, Asya'dan başka koruyucu ve melce bulamayız. Tanrı göstermesin, Rusların canını sıkarak, bu, çökmemize neden olabilir. göz önünde bulundurduğumuz amaç uğruna, Paris'e varışınızda, Bouillon'un (Franklin - Boullon, Seine - et - Oise mebusu, Radikal Sosyalist ve Fransız Senatosunun Dışişleri Encümeni başkanı, ayrıca Ankara Antlaşması olarak anılan, 20Ekim 1921 de Türk - Fransız Antlaşmasını imzalayan Fransız önderiydi.)[14] düzenlerine kapılmayıp, ulusal şanımızı arttıracağınıza dair verdiğiniz demeçten çok memnun oldu. Geziniz sırasında tutumunuzu saptayacağınızda, size biraz cesaret vermek için bu bir kaç satırı yazıyorum. Paris'ten mektubunuzu beklerim. Dönüşünüzde herhalde bizi yine düşmanla boğuşur bulacaksınız. Tanrı sizlere ve bilere başarı sağlasın. İmza : İsmet". [15]( Dr. Salahi R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260)
Belge B : Yusuf
Kemal Kuruluna rehber olmak üzere kaleme alınan yönerge
"Dışişleri Bakanlığı, No: 21 İzmir sorunu, Ulusal dileğimizin İzmir’in boşaltılmasıyla yerine getirileceğini Poincare'ye anlatmalı. [16]( Bu paragraf, İngiltere Dışişleri Bakanlığında altı çizilerek işaretlendi. Raymond Poincare, 1922 de Fransız Devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanıydı)
Ruslarla yapılan antlaşmaların metinlerini anlatmalı ve mümkünse yanlış (!) bilgi vermeli.
Fransızları, ilkbaharda yapılması kararlaştırılan savaşta kullanılacak mühimmatı göndermeye inandırmalı.
FranklinBouilon'u, maddi ve manevi araçlarla kazanmaya çalışmalı; bunda başarı sağladıktan sona, Londra'ya yapılacak öneriler konusunda kendisiyle danışmalarda bulunmalı.
Paris'de başarı sağlandıktan sonra, Londra'ya hareket edilmeli. Aksi durumda, İngilizlere yaltaklanmaktan (!) kaçınmalı". [17]( Dr. Salahi R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260)
Belge C :
Asya'daki İslam devletleriyle yapılan anlaşmalar; Ruslara ve Fransızlara maden
işletmeleriyle ilgili olarak verilecek ayrıcalık hakları
"Son öneriler. Dışişleri Bakanlığı,
No: 17 (gizli dosya), Yusuf Kemal Bey'de.
(a) Asya'daki İslam yönetimleriyle
yapılan anlaşmalar, Misakı Milli'ye
tümüyle uymuyor. Bu anlaşmaların hazırlanması sırasında bir Sovyet delegesinin
hazır bulunması, ulusal şeref için bir
lekedir. Anadolu yönetiminin bu anlaşmalardan siyasal veya askeri her hangi bir
yarar elde ettiğini sanmak gülünçtür. Batı'lı yönetimlerle bir anlaşmaya
varmak, bu anlaşmaların iptalini gerektiriyorsa, bunun mümkün olabileceğini
sezdirmeli, ama yapılacak anlaşma, Misakı Milli'nin çizdiği sınırları esas
tutmalıdır. [18]( Bu paragraf,
İngiltere Dışişleri Bakanlığında bir çizgiyle işaretlendi)
(b)
Demir madenlerini işletme imtiyazı için Rusların Çiçerin [19] (Çiçerin,
Sovyet Rusya Dışişleri Komiseriydi)
aracılığıyla önerdikleri yıllık beş buçuk milyon altın rubleye karşılık, bu
imtiyaz Fransızlara verilirse, onların ne kadar ek imtiyaz bedeli
ödeyeceklerini gizlice öğrenmeli.
(c)
Çiçer'in 11.1.1922 tarihinde Büyük Millet Meclisi Başkanına gönderdiği notada
sözünü ettiği madenler konusunu Franklin Bouillon ile görüşmeli; bu sorunu en
geç 20 Marta kadar çözüme bağlamalı ve vereceği karşılığı gizlice Mustafa Kemal
Paşa'ya bildirmeli":
Belge D :
Dışişleri Bakanlığı kalemi mahsus müdür vekili Ferit Bey'in İzzet Paşa'ya
gönderdiği mektup
"Dışişleri Bakanlığı, 29.1.1338 (1922), şifre.Misakı Milli'yi gerçekleştirmek için yakında İstanbul'a hareket edeceğiz. Roma'ya gitmemiz daha önce kararlaştırılış olduğu halde, orada durum çok karışık olduğundan, İstanbul'da dört gün kaldıktan sonra Paris'e hareke etmemizi daha uygun gördük. Paris'deki temsilcimiz Ferit Bey'le Boullon, daha önce sözünü ettiğimiz belgeyi ivedilikle hazırlayarak tamamlamamız için bize tel yazısı gönderdiler. Sevr Antlaşması ve son 40 yıl zarfında verilen kapitülasyon ve ayrıcalık haklarının İngilizleri ilgilendiren madde ve bölümlerini kapsayan belgelerden oluşan dosyaları gizlice hazırlamanızı dileriz. Kurulumuz, İstanbul'da etkili ve Fransızların güvendiği bir kişinin yardımından yararlanmayı, siyasal nedenlerden ötürü gerekli görüyor".
Belge E : İki
zarf üzerindeki adresler
"Bay Albay
Welch,
İstanbul'da
İngiliz İşgal Ordusu Komutanı, kişisel".
Ankara : M.A.,
27.1.1922.
Naile Sultan,
Ankara: Halide Edip.
"İstanbul'da resmi hükümet daireleri ve devlet adamlarıyla ilişki kurmaktan kaçınmalı; ama belgelerle ilgili olarak İzzet Paşa'yla görüşmeli. Ekselans Mustafa Kemal Paşa, Roma'ya gitmeden önce Paris'e hareket etmenizi doğru bulur. Yarın gece bizimle birlikte…"
Sir Horace Rumbold'un bu belgeyle ilgili mektubunun altıncı paragrafında yazdığı yorum:
"Belge E İki zarf üzerinde yazılı adresler ve görünüşte İstanbul'da yapılacak işlerle ilgili özel yönergenin bir bölümü. Söylendiğine göre, Yusuf Kemal kurulu, albay Welch'e verilek üzere bir tavsiye mektubu taşıyordu. Kurul, İngiliz işgal gücüne mensup olan Albay Welch'den, İngiltere'deki kişilere ve Lord Lamington'a verilecek tavsiye mektupları almayı umud ediyordu. Halide Edip Hanım, milliyetçilerden yana ve Mustafa Kemal'in ordusunda onbaşı olarak görev aldığı söylenen İstanbul'lu meşhur bir hanımdır". [20](Dr. Salahi R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.262-263)
Belge F: Ferit
Bey'den İzzet Paşa'ya Mektup
"Kapalı, 30.1.1338 (192)Uçakla yapılan araştırma sonunda, Yunanlıların Eskişehir savaş kesiminde gene harekete geçtikleri anlaşıldı. Elde ettiğimiz bilgiye göre, ilkbahar harekâtıyla ilgili planlar ve kararlar, birkaç güne kadar İzmir'de hazırlanacak ve İngiliz Kurmay subaylarının da hazır bulunacakları gizli bir askeri konseyde görüşülecek. Savaş kesimlerinde görülen bazı olaylar, bu haberleri doğrulamakla birlikte, Ekselansınızdan bu konuda hiçbir bilgi alınmadı. Avrupa'ya yapacağımız gezinin esasları yarın gece Ekselans Mustafa Kemal Paşa'yla saptanacağında, bu konuyla ilgili soruşturmanın sonucu, İstanbul'daki siyasal çevrelerin görüşleri ve oradaki Rumların ne dereceye kadar harekete geçip faaliyet gösterebilecekleri konularında, Ekselansınızca gizlice soruşturma yapılmasını dilemek cesaretinde bulunuyoruz". [21] (Dr. Salahi R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.263)
İngiliz
diplomatik temsilcisi, bu gizli belgelerle ilgili yazısının son paragrafını
şöyle bitiriyordu:
"Bu belgelerin mevsuk olup olmadıkları
konusunda size güvence veremem; ama bana mevsuk görünüyorlar" (Bkz. Belge
no.2 ve 2A).
Belgeler, İngiltere Dışişleri Bakanlığında
büyük bir ilgiyle izlenmiş; Doğu Masası yetkililerinden D.G. Osborne, 14.3.1922
tarihinde şu derkenarı kaleme almıştı:
"… Belge B ve C'deki işaretli pasajlar
ilgi çekicidir. Padişah, Yusuf Kemal'in valizinden çalınan belgelerin
suretlerini bize göndermekle, aralarındaki ilişkilerin durumunu en iyi biçimde
gösteriyor. Rusların Anadolu'da neden maden imtiyazları istediklerini
anlayamıyorum. Kendi ülkeleri işlenmemiş maden kaynaklarıyla doludur. Herhalde
Türkiye üzerindeki kıskaçlarını daraltmak ve bizi içeriye sokmamak için olsa
gerek…" (Bz. Belge No:3) Görüldüğü gibi, İngilizler, bu belgelerin mevsuk
olduklarına inanıyorlar. Belgeler mevsuk olsun olmasın, son Osmanlı padişahı
Vahidettin bunları gerçekten çaldırarak, Türkiye'yi işgalinde bulunduran düşman
bir ulusun diplomatik temsilcisine göndermişse, ulusal akıma ve yurdu kurtarma
çabalarına hıyanet etmiştir. [22] (Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.264)
Belgeler
Belge No. I : Vahidettin'in çaldırdığı söylenen
belgelerin metinlerini kapsayan dosyanın ön sayfası.
Belge No: 2 ve 2A : İngiltere'nin
İstanbul'daki Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold'un, İngiliz Dışişleri Bakanı
Lord Curzon'a belgelerle ilgili olarak gönderdiği gizli mektup.
Belge No: 3 : İngiltere Dışişleri Bakanlığı
Doğu Masası yetkililerinden D.G. Osborne'un belgelerle ilgili derkenarı.
NOT : Bu yazıdaki belgelerin fotokopileri Londra'daki İngiliz Devlet Arşivi Genel Müdürünün müsaadesiyle Belleten dergisinin 154. Sayısında yayınlanmıştır.
Bu konuya eski
Bahriye Nazırı ve daha sonra San Remo'da kendisine katılacak olan Seryaveri
Avni Paşanın sözleriyle ara verelim:
"Avam tabakası arasında bile Vahidettin'den daha talihsizi, bütün tarih ve edebiyat alemi içinde aransa bulunamaz!.."
YALANLAR YANLIŞLAR VE YUTTURMACALAR
Bu konuda en
mükemmel çalışma Turgut Özakman'a ait. Sayın Fehmi Koru Turgut Özakman'ı
Tiyatro yazarı diye küçümsemiş. Bu kitap vatan hainlerinin eleştirilerine karşı
başucu olacak bir kitaptır. Turgut Özakman'ın diğer yazdıklarına bir şey
diyemem ancak bu eseri ile Vatan
hainlerine bir Osmanlı tokadı atmıştır. Bizde yazılarımızda bu eserden
fazlasıyla yararlanıyoruz.
Turgut Özakman, Alternatif tarih
yazıcılarının Vahidettin'in, bazı genç komutanları ve devlet adamlarını da aynı
plan gereğince Anadolu'ya gönderdikleri (N.F.Kısakürek, s. 172; A.Dilipak, CG
Yol,s.36) [23] hususundaki masallarına bakınız nasıl cevap
vermiş:
Konya'da bulunan Yıldırım Kıtatı
Müfettişliğine 2 Şubat 1919 tarihinde Cemal (Mersinli) paşa atanmıştır. [24] (Jeschke, İng.
Belgeleri,s.45) Cemal Paşa, daha işin başındayken 5 Temmuz 1919'da, 10
günlük izinle İstanbul'a gider ve bir daha geri dönmez.[25] (de Robeck'ten
Lord Curzon'a : "İlk zamanlarda Konya'da milli hareketin içinde olan Cemal
Paşa, Konya'dan geri çağrılmış ve ısrarım üzerine bir daha dönmemiştir."
(T.Bıyıklıoğlu, Atatürk Anadolu'da s .55)) Onun yerine bakan Albay
Selahattin Bey de bir süre sonra, kimseye bilgi vermeden İstanbul'a gidecek ve
Kurtuluş Savaşına katılmayacaktır! [26] (A.F.Cebesoy,
M.M. Hatıraları, s. 194 vd.; K.Karabekir, İstiklal Harbimiz, s.117) Vahidettin,
madem Milli Mücadeleyi başlatmak istiyordu. 2. Ordu Müfettişliğine, neden
M.Kemal'i göndermedi de, Cemal Paşayı gönderdi? Neden M.Kemal'i göndermek ve
Milli Mücadeleyi başlatmak (!) için İngilizler nota verinceye kadar bekledi?
Bir alternatif tarihçi, bu acaipliğin sebebin açıklayıverse de, hep birlikte
rahatlasak!
Ali Fuat
Cebesoy Paşa, zaten 20. kolordu komutanıdır, tedavi için izinli olarak
İstanbul'a gelmiş ve izni bitince de (Şubat 1919 sonunda) görevine dönmüştür.[27] (M.Mücadele
Hatıraları,s.46)
O dönemde mehmetçiğin durumu
İzmir'deki 17. Kolordu
Komutanı Nurettin Paşa, 1919 Nisan ayında görevden alınacak, yerine Selanik'i
hiç savunmadan Yunan ordusuna teslim eden emekli paşalardan Ali Nadir Paşa
yollanacaktır.[28] (R.Orbay, Hatıraları,
Y.Tarihimiz, 2.C .,s.403;
N.Taçalan, Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken, s.211; V.Vakkasoğlu bile şöyle
yazıyor: "Ali Nadir Paşa, yaşadığı bu olaylardan hiçbir ders almadı…
İstanbul'da Milli Mücadele aleyhindeki çalışmalarına devam etti." (Son
Bozgun, 2.C .,s.108))
Vahidettin'in ünlü planında İzmir'i korumak yer almıyordu herhalde. Çünkü Ali
Nadir Paşanın hiçbir işe yaramayacağı, geçmişteki başarısızlıklarından ve
yaşında bellidir. Nitekim bu şaşkın paşa, İzmir'in de hiç direnmeden Yunanlılara
teslim edilmesini emreder, bir Yunan teğmeninden tokat yer ve bu içi geçmiş
paşa, ucunda beyaz mendil sallanan bir sopa ile esir kafilesinin başında
yürümekten utanmaz.[29]( N.Taçalan,
Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken, s. 250 vd.; K.Karabekir, İstiklal Harbimiz,
s. 156)
A.Dilipak, K.Karabekir'in açıklamalarına
rağmen, 'laf olsun, torba dolsun!' anlayışıyla diyor ki
"İstanbul Hükümeti, M.Kemal'den önce aynı maksatla K.Karabekir'i doğuya göndermişti." [30] (CG Yol,s.168)
K.Karabekir Paşa, 28 Aralık 1918'de, Tekirdağ'da bulunan 14. Kolordu Komutanlığına atanır. Anılarında, doğuda bulunan 15. Kolordu Komutanlığına atanabilmek için türlü girişimlerde bulunduğunu, zorlukla sonuç aldığını ve ancak 12 Nisan'da İstanbul'dan ayrılabildiğini uzun uzun ve yakınarak anlatıyor. Vahidettin'in verdiği herhangi bir görevden de hiç söz etmiyor.[31] (İstiklal Harbimiz, s. 9-18)
"İstanbul Hükümeti, M.Kemal'den önce aynı maksatla K.Karabekir'i doğuya göndermişti." [30] (CG Yol,s.168)
K.Karabekir Paşa, 28 Aralık 1918'de, Tekirdağ'da bulunan 14. Kolordu Komutanlığına atanır. Anılarında, doğuda bulunan 15. Kolordu Komutanlığına atanabilmek için türlü girişimlerde bulunduğunu, zorlukla sonuç aldığını ve ancak 12 Nisan'da İstanbul'dan ayrılabildiğini uzun uzun ve yakınarak anlatıyor. Vahidettin'in verdiği herhangi bir görevden de hiç söz etmiyor.[31] (İstiklal Harbimiz, s. 9-18)
Daha da acısı Harbiye Nazırının
Orduyu kaldırmaya çalışmak hususundaki niyetidir. Nitekim K. Karabekir 2 Mart
günü, Harbiye Nazırı Ali Ferit Paşanın, Fransız Albayı Foulon ile yaptığı
konuşmaya kulak misafiri olur. Osmanlı Harbiye Nazırın, Fransız albaya
söylediklerinden iki cümle :
Türk olmadığını belirtmeye özen gösteren ve ordunun kaldırılmasını isteyen Ali Ferit Paşa, 29 Haziran’da bir kere daha Harbiye nazırlığına getirilecektir. [33] (A.F.Türkgeldi, Görüp İşittiklerim,s.231)
"Aslen Mısırlıyım… inşallah şu ordu derdinden kurtuluruz da jandarmamız kalır." [32] (İstiklal Harbimiz,s.14)
Türk olmadığını belirtmeye özen gösteren ve ordunun kaldırılmasını isteyen Ali Ferit Paşa, 29 Haziran’da bir kere daha Harbiye nazırlığına getirilecektir. [33] (A.F.Türkgeldi, Görüp İşittiklerim,s.231)
İzmir’deki 17. Kolordu
karargâhının Yunanlılara teslim olması üzerine, Tekirdağ'da bulunan 14. Kolordu
karargahı, 6 Haziran 1919'da Balıkesir'e alınır. [34] (TİH 2. Cilt,
1. kısım, s. 54) 14. Kolordu Komutan Yusuf İzzet (Met) Paşa, bu
zorunluluk dolayısıyla Anadolu'ya geçer. Yunan ordusu yayılırken, Harbiye
Nezaretine, "Yunanlıların ilerlemeye devam etmeleri halinde, mukavemet
edilip edilmeyeceğini" sorar. [35] (S.Tansel,
Mondros'tan Mudanya7ya, 1. C .,
s.229,271) Başlangıçta tutumu budur. Ama bir süre sonra, Milli
Mücadeleye kazanılacaktır. [36] (Yüzbaşı
Selahattin'in Romanı, s. 179-183)
[1] Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260
[2] Atatürk, Nutuk (Söylev), c.I, Ankara, 1963,
s. 445; A. Speech Delivered by Mustafa Kemal, age,s.542.
[3] Tengirşenk,
Vatan Hlizmetinde, age,s.254; Tevfik Bıyıklıoğlu, Trakya7da Milli Mücadele,
c.I, Ankara, 1955,s.422-426.
[4] Tengirşenk,
age,s.254-255; Hikmet Bayur, yeni Türkiye Devletinin Harici Siyaseti, İstanbul,
1935, s. 255.
[5] PRO, FO 371/7854/E 1068, Sir Horace
Rumbold'dan Lord Curzon'a tel yazsı, İstanbul, 30.1.1922.
[6] Age, Lord curzon'dan Sir Horace Rumbold'a tel
yzasısı, Londra, 31.1.1922.
[7] Tengirşenk, age,s.255.
[8] PRO, FO
371/7857/E 2670, Yusuf Kemal - Celal Muhtar görüşmesi, Sir Horace Rumbold'dan
Lord Curzon'a yazı, İstanbul, 7.3.1922.
[9] Tengirşenk,
age. S.256-257; Söylev, c.2,s.445; Speech, age,s.548; PRO, FO 371/7856/E 2195,
Lord Curzon'dan Sir Horace Rumbold'a tel yazsı, Londra, 26.2.1922.
[10] Başbakanlık
Arşivi, Karar Defteri, Osmanlı Vükelâ Meclisi Zabıtnamesi, 4/3; Bıyıklıoğlu I,
a.g.e.,s. 417-419; PRO, FO 371/7942/E 4366, İngiliz gizli istihbarat raporu,
1.3.1922; PRO, FO 371/7857/E 2756
[11] Bayur,
a.g.e.,s.104, Türkiye Büyük Millet meclisi Zabıt Ceridesi, c. 18,
6.3.1922,s.60-73.
[12] Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.260
[13] Bu belgeler
İngilizceden çevrilmiştir.
[14] Franklin - Boullon, Seine - et - Oise
mebusu, Radikal Sosyalist ve Fransız Senatosunun Dışişleri Encümeni başkanı,
ayrıca Ankara Antlaşması olarak anılan, 20Ekim 1921 de Türk - Fransız
Antlaşmasını imzalayan Fransız önderiydi.
[15] Dr. Salahi
R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154
s.260
[16] Bu paragraf,
İngiltere Dışişleri Bakanlığında altı çizilerek işaretlendi. Raymond Poincare,
1922 de Fransız Devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanıydı.
[17] Dr. Salahi
R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154
s.260
[18] Bu paragraf,
İngiltere Dışişleri Bakanlığında bir çizgiyle işaretlendi.
[19] Çiçerin,
Sovyet Rusya Dışişleri Komiseriydi.
[20] Dr. Salahi
R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.262-263
[21] Dr. Salahi
R.Sonyel, Belleten Nisan 1975, no : 154
s.263
[22] Dr. Salahi
R.Sonyel, Son Osmanlı Padişahı Vahidettin ve İngilizler, Belleten Nisan 1975, no : 154 s.264
[23]
N.F.Kısakürek, s. 172; A.Dilipak, CG Yol,s.36
[24] Jeschke, İng. Belgeleri,s.45
[25] Amiral de
Robeck'ten Lord Curzon'a : "İlk zamanlarda Konya'da milli hareketin içinde
olan Cemal Paşa, Konya'dan geri çağrılmış ve ısrarım üzerine bir daha
dönmemiştir." (T.Bıyıklıoğlu, Atatürk Anadolu'da s .55)
[26] A.F.Cebesoy,
M.M. Hatıraları, s. 194 vd.; K.Karabekir, İstiklal Harbimiz, s.117
[27] M.Mücadele
Hatıraları,s.46
[28] R.Orbay,
Hatıraları, Y.Tarihimiz, 2.C .,s.403;
N.Taçalan, Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken, s.211; V.Vakkasoğlu bile şöyle
yazıyor: "Ali Nadir Paşa, yaşadığı bu olaylardan hiçbir ders almadı…
İstanbul'da Milli Mücadele aleyhindeki çalışmalarına devam etti." (Son
Bozgun, 2.C .,s.108)
[29] N.Taçalan,
Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken, s. 250 vd.; K.Karabekir, İstiklal Harbimiz,
s. 156.
[30] CG Yol,s.168.
[31] İstiklal
Harbimiz, s. 9-18
[32] İstiklal
Harbimiz,s.14
[33]
A.F.Türkgeldi, Görüp İşittiklerim,s.231
[34] TİH 2. Cilt,
1. kısım, s. 54.
[35] S.Tansel,
Mondros'tan Mudanya7ya, 1. C .,
s.229,271
[36] Yüzbaşı
Selahattin'in Romanı, s. 179-183
Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 01 - Hakikat Trenine Takılan Yalan Vagonları- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 02 - Atatürk Samsun'a Neden Gönderildi ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 03 - Mondros Türklerin Ölüm Fermanıydı !
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 04 - Milletin Haklarını Kendisinin Araması
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 05 - İstiklal Savaşı Fikri Atatürk'te Ne Zaman Başladı ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 06 - İstiklal Savaşı Fikri Kazım Karabekir'den Mi Çıktı ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 07 - İstiklal Savaşı'nda Ali Fuat Cebesoy ve Mehmet Ali Bey
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 08 - Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya Gönderilmesi Hazırlıkları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 09 - Mustafa Kemal'e Kimler Yardım Etti ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 10 - Verilen Talimatlar ve Alınan Yetkiler
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 11 - Damat Ferit Atatürk Görüşmesi
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 12 - Ata Samsun'a Çıkıyor !
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 13 - İstiklal Savaşı'nı Vahidettin'e Mal Etmek İstiyorlar ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 14 - Samsun'a Çıkış ile İlgili Gerçek Dışı İddialar 1
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 15 - Samsun'a Çıkış ile İlgili Gerçek Dışı İddialar 2
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 16 - Düzmece Nemrut Mustafa Paşa İdamları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 17 - İstiklal Savaşı'nda İstanbul Basını ve İşbirlikçiler
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 18 - Vahidettin'in Onayladığı İdamlar
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 19 - Fetvalar ve Vahidettin'in Sorumluluğu
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 20 - İstiklal Savaşı'nda Vahidettin İhaneti
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 21 - İstiklal Savaşı'ndaki Vahidettin Yalanları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 22 - İstiklal Savaşı'nda Vatan Haini Portresi
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 23 - 25.000 Lira Verildiği İddiası
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 24 - Türk Milletine Olan Nefret
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 25 - Tarih Dergilerinin İddialarına Cevap
COMMENTS