Resim yazısı ekle VAHİDETTİN, DÜZMECE NEMRUT MUSTAFA PAŞA MAHKEMELERİNDEN ÇIKAN TÜRKLERİN İDAM KARARLARINI SUÇSUZ OLDUKLARINI BİLE Bİ...
Resim yazısı ekle |
VAHİDETTİN’İN DAHA İŞGALİN BAŞINDA DÖKÜLMESİNE SEBEP OLDUĞU
TÜRK KANI ÜZÜNTÜ VERECEK KADAR ÇOKTUR.
Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı
Bölüm
16
Düzmece
Nemrut Mustafa Paşa İdamları
Bu sırada
Nemrut Mustafa Divanında Türklerin idamı devam etmekte 6 NİSAN 1919'da İngiliz
Yüksek Komiseri Caltrope "BÜTÜN TÜRKLER'İN İDAMINDAN" söz etmektedir.
Damat Ferit, 30
Mart 1919 da Amiral Calthorpe'a verdiği
projenin 8 Eylül'de çabuklaştırılmasını
Amiral Webb'den istemiş bunun üzerine "İngiltere murahhaslariyle Sadrazam
Damad Ferit Paşa arasında 12 Eylül 1919 tarihinde gizli bir anlaşma yapılmıştır.
Anlaşma metni şudur:
1- İngiltere
hükümeti kendi mandası altında Türkiye'nin tamamlığı ile istiklalini deruhte
eder.
2- İstanbul
hilafet ve saltanat makarri kalacak ve Boğazlar İngiltere'nin murakabe ve
kontrolüne tabi tutulacaktır.
3- Türkiye,
müstakil bir Kürdistan kurulmasına mümanaat etmeyecektir.
4- Bunlara
karşılık Türkiye, İngiltere'nin Suriye ve Elcezire’deki hakimiyetini
gerektiğinde fili yardımıyla temin etmeyi ve hilafete ait manevi kudret ve
selahiyetini, İngiltere lehine gerek Suriye havalisi ve gerekse Müslümanların
yaşadığı diğer kısımlarda istimali taahhüt eder.
5- Mili
cereyanların önüne geçebilmek için Türkiye'de kurulacak yarı meşruti idareye
karşı vuku bulacak tepkileri İngiltere hükümeti yatıştırmak üzere, zabıta
kuvveti tahsis edecektir.
6- Türkiye;
Mısır ve Kıbrıs üzerindeki bütün haklarından feragat ederek, hususi ve yarı
resmi mahiyeti haiz olan İngiltere hükümeti, konferansta Türk murahhaslarının
bu yoldaki isteklerini kabul ettirmeğe eğilimli olarak, bunun yerine
getirilmesini üzerine alacaktır.
7- Sulh
şartlarının kararlaştırılmasından sonra zatı şahane (Padişah) dördüncü
maddedeki hususları genişletmek için İngiltere hükümetiyle ayrıca bir mukavele
teait edecektir. Bu mukavelenin hükümleri de gizli tutulacaktır.
İş bu anlaşma
iki nüsha olarak tanzim ve akteden taraflarca teati ve kabul edilmiştir.[1](Feridun
Kandemir, Padişahın İngilizlerle Gizli Anlaşması, Mustafa Kemal Arkadaşları ve
Karşısındakiler, Yakın Tarihimiz Yayınları, Ercan Matbaası, 1964, s. 137)
Vahidettin
Damat Ferid ikilisi bunun üzerine 1919 yılı Ağustos'unda "İngiliz
Muhibleri cemiyetini" kurdurur. Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayan harp
içi anlaşmalarının uygulanmasını önlemek amacıyla da Babıâli, devlet ve milleti
"İngiliz himayesi" altına koymağa çalışır.
Vahidettin
Kuvayı Milliye’ye açtığı savaşta İngilizlerle birlikte hareket etmiş, hatta
onların çıkarlarını onlardan daha fazla savunur hale gelmiş, zaman zaman
onlardan daha fazla yararlanmak için kendini ve saltanatı küçük düşürücü
hareketlerde bulunmuştur. Ülkesi işgale uğramış amirallerin önünde üç beş
kelime kendisini küçük düşüren laubali sözler sarf ettikten sonra "Çenemin
düşüklüğünü bağışlayın" diyecek kadar acz ve zavallı bir padişahtır.
Ülkenin başkenti İstanbul haksız yere işgal edilirken o İngiliz amirale sevgi
ve saygılarını iletiyor ve görüşme yolları arıyordu. Kürt Mustafa divanlarında
Türk çocukları onun gözünün önünde suçsuz günahsız yere idam edilir, bütün
Anadolu kan ağlarken o Damat Ferit gibi devşirme, Türk düşmanı bir ahlaksızı,
akıl ve izan sahibi yöneticilerin tüm itirazlarına rağmen sadrazam
yapıyordu. Nice askersivil vatansever,
işgal ordusu tarafından tutuklanır topluca Malta adasına sürülürken Vahidettin
seyrediyordu.
21 Aralık'ta
Padişah, Meclisi Mebusan'ı 4 ay sonra yeni bir seçim yapılmak üzere feshetti.
Tevfik Paşa kabinesi'ne ise tekrar görev verdi. Ermeni sürgününün hesabını
güden İtilâf devletleri önce Enver, Talat, Cemal, Nazım, Bahattin, Şakir ve
Bedir olmak üzere bir yediler listesi hazırlar ve 10 Şubat 1919 günü bunların
teslim edilmesini Almanya'dan ister. Curzon'un "Siyasal önem taşıyanların en büyükleri" dediği "Yediler'i" Almanya teslim
etmeyerek onurlu bir tutum izledi. Halbuki sıra bunların altındaki savaş
suçlularının cezalandırılmasına gelince durum değişiverdi.
İngilizler,
Ferit Paşa'ya "Türk savaş suçluları"na
ilişkin liste vermişler, bunların tutuklanmalarını istemişlerdi. Hem kendi, hem
de Padişahı adına İngilizlere bağlılık bildiren hain Ferit Paşa, 21 Kişiyi
tutuklayarak göze girmeye çalışmıştı. Tutuklananlar arasında Eski Sadrazam Sait
Halim Paşa, Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, Ali Fethi Okyar, Ali Münif, Hasan
Fehmi yer almıştı. Savaşa girişirken Cihat fetvası veren Şeyhülislam Ürgüplü
Hayri Efendi yatağından kaldırılamayacak kadar ağır hasta olduğu için evinde
göz altına alınmıştı. 23 Ocak'tan 20 Nisan'a kadar İngilizler, Fransızlar ve
Amerikalılar taratından hükümete verilen kara listedeki ittihatçı suçlu sayısı
233'ü bulmuştu.
İngilizler
suçlu saydıkları Osmanlı vatandaşlarının isimlerini içine alan ve kara liste denilen bir listeyi,
ErmeniRum Şubesi ile birlikte hazırlamış ve hükümete teslim etmişlerdi. Bir
önceki yönetimde görevli olmaktan başka hiç bir suçu bulunmayan çoğu günahsız
devlet adamı, Osmanlı Padişahı'nın desteği ve hükümetin girişimiyle
tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında Ziya Gökalp, Hüseyin Cahit Yalçın, İsmail
Canbulat, Tevfik Rüştü Aras gibi isimler de vardı. 30 Ocak'ta başlayan bu
tutuklamaların sayısı Şubat, ayının ortalarında 100'ü geçmişti.
İş bu kadarla
bitmez. Ermeni ve Rumlar'a kötü davrandığı öne sürülen Vali ve kaymakamlar ile
Ermeni ve Rum mallarına el koyduğu iddia edilen masum Türk görevlileri,
İngilizlerin isteğiyle kurulan harp divanlarında cezalandırılmak istenir.
Nitekim sürgüne gönderilen, Ermenilere kötü davrandığı iddia edilen Boğazlıyan
Kaymakam'ı Kemâl, Nisan 1919 da idama mahkum edilir 10 Nisan 1919 da asılır.
Tamamıyla düzmece şahit ve ifâdelerle adeta katledilen bu günahsız yiğit vatan
evlâdının asılması, bütün yurtta millî bir matem olarak kabul edilir. 20
Temmuz'da yine aynı şekilde Bayburt Kaymakamı Nusret Bey idama mahkum edilir.
Durum bütün yurtta üzüntü ile karşılanır, ancak 5 Ağustos'ta asılmasına kimse
engel olamaz. Padişah Nusret Beyin suçsuz olduğunu anlar önce görüşmeden
asılmasını istemez ancak ve hikmetse birden imzalar ve Nusret Bey asılır.
Nusret Bey'in idam öncesi yiğitçe söylediği sözler bütün yurtta yankılanır.
Bütün yurtta
mahkemeler kurulur. Artık düşman en acımasız bir şekilde dişini göstermeye
başlamıştır.
Mahkeme
heyetinin başına önce Hayret Paşa, sonra da Kürt (Nemrut) Mustafa denilen
meşhur bir maceraperest getirildi. Artık ortalık kasıp kavruluyor, bu
memleketin suçsuz, günahsız vatan millet uğruna kanını dökmüş, senelerce cephe
cephe koşturmuş kıymetli evlâtları İttihatçı denilerek bu mahkemece toplanıyor;
uydurma suçlarla idam ediliyordu. Mahkemelerde sanık olarak hep aynı yalancı
şahitler bulunuyor, bu şahitleri ise genelde ermeni cemâati ve kiliseleri
buluyordu. Bu memleketteki vatanperverleri bir yandan İngilizler, bir yandan da
Nemrut Kürt Mustafa cezalandırıyordu.
Eski Valilerden
Sabit Bey ile Cemal Azmi Bey, 6 Ocak 1919 günü hükümetçe mahkemeye sevk
edildiler. Diyarbakır valisi ve İlk İttihâtçılardan olan Dr. Reşit, İstanbul'da
tutuklanıp "Bekirağa" bölüğüne
konulmuştu. Ocak ortalarında da Diyarbakır Mebusları Fevzi ve Zülfü Beyler,
Ermenileri öldürttükleri ve doğu aşiretlerini İngilizler aleyhine
kışkırttıkları iddiasıyla tutuklanmışlardı. Bu tutuklamalar sürerken Vali Dr.
Reşit, hapishaneden kaçmayı başarmıştı. Bu durumun İttihâtçılar arasında bir
dayanışma ve başkaldırma meydana getirmesinden çekinen İngiliz Generali
Caltrope ve hükümet yetkilileri yoğun bir İttihâtçı avına girişmişlerdi.
Takip'ler Ermeniler'in de katılımıyla olanca hızıyla sürmüş; Reşit Galip, bu
duruma dayanamıyarak 6 Şubat 1919 tarihinde intihar ederek yaşamına son
vermiştir.
Vahidettin, hiç
gereği yokken, İngiliz Sevenler Derneği'nin bir numaralı üyesi olmuştur. Büyük
bir yanılgıyla İngilizlerin kendisine yardım edeceklerini, Onlara iyi
davranmakla tahtını tacını kurtaracağını
sanmıştır.
[1] Feridun
Kandemir, Padişahın İngilizlerle Gizli Anlaşması, Mustafa Kemal Arkadaşları ve
Karşısındakiler, Yakın Tarihimiz Yayınları, Ercan Matbaası, 1964, s. 137)
[2]
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah, 11 Nisan 1920
[3]
Alemdar, 15 Nisan 1920
[4]
Ferda, 16 Nisan 1920
[5]
Ferda, 20 Nisan 1920
[6]
Türkçe İstanbul, 16 Aralık 1918
[7]
Peyam-ı Sabah, 2 Agustos 1919
[8]
Renin, 11 Ekim 1919
[9]
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah, 25 Nisan 1920
[10]
Alemdar, 29 Nisan 1920
[11]
Açıksöz, 22 Subat 1920
[12]
Sait Molla, Peyam-ı Sabah, 1 Mayıs 1920
[13]
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah; 7 Mayıs 1920
[14]
Alemdar, 11 Mayıs 1920
[15]
Peyam-ı Sabah, 13 Mayıs 1920
[16]
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah, 28 Mayıs 1920
Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 01 - Hakikat Trenine Takılan Yalan Vagonları- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 02 - Atatürk Samsun'a Neden Gönderildi ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 03 - Mondros Türklerin Ölüm Fermanıydı !
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 04 - Milletin Haklarını Kendisinin Araması
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 05 - İstiklal Savaşı Fikri Atatürk'te Ne Zaman Başladı ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 06 - İstiklal Savaşı Fikri Kazım Karabekir'den Mi Çıktı ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 07 - İstiklal Savaşı'nda Ali Fuat Cebesoy ve Mehmet Ali Bey
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 08 - Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya Gönderilmesi Hazırlıkları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 09 - Mustafa Kemal'e Kimler Yardım Etti ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 10 - Verilen Talimatlar ve Alınan Yetkiler
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 11 - Damat Ferit Atatürk Görüşmesi
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 12 - Ata Samsun'a Çıkıyor !
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 13 - İstiklal Savaşı'nı Vahidettin'e Mal Etmek İstiyorlar ?
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 14 - Samsun'a Çıkış ile İlgili Gerçek Dışı İddialar 1
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 15 - Samsun'a Çıkış ile İlgili Gerçek Dışı İddialar 2
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 16 - Düzmece Nemrut Mustafa Paşa İdamları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 17 - İstiklal Savaşı'nda İstanbul Basını ve İşbirlikçiler
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 18 - Vahidettin'in Onayladığı İdamlar
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 19 - Fetvalar ve Vahidettin'in Sorumluluğu
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 20 - İstiklal Savaşı'nda Vahidettin İhaneti
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 21 - İstiklal Savaşı'ndaki Vahidettin Yalanları
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 22 - İstiklal Savaşı'nda Vatan Haini Portresi
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 23 - 25.000 Lira Verildiği İddiası
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 24 - Türk Milletine Olan Nefret
- Atatürk'ün Samsun'a Çıkışı 25 - Tarih Dergilerinin İddialarına Cevap
COMMENTS