İçel/Gülnar’da Eski Türklere Ait Yeni Tespit Edilmiş Epigrafik Belgeler 1. Körcoluk kayasında toplu halde bulunan 8 tamga, Türk boyları...
İçel/Gülnar’da Eski Türklere Ait Yeni Tespit Edilmiş Epigrafik Belgeler
1. Körcoluk kayasında toplu halde bulunan 8 tamga, Türk boylarının tamgalarıyla karşılaştırıldığında bunların 5’inin Yenisey yazıtlarındaki boy tamgalarıyla birlikte, yine günümüz Kazak, Kırgız, Hakas, Altay, Başkır gibi Kıpçak Grubuna giren Türk boylarının soy-sop tamgalarını işaret ettiği görülmektedir. Geriye kalan 3’ü yani teke tamga, eb ve istavroza benzeyen tamga için net bir ifade kullanmak mümkün değildir. Oğuzlara ait olabileceği gibi Kıpçaklara da ait olabilir.
2. Kayanın muhtelif yerlerinde bulunan tamgalar kaynaklarda geçen Türk tamgalarıyla karşılaştırıldığında bunlardan birinin büyük bir ihtimalle Oğuzların Kayı, diğerinin Iğdır, bir diğerinin de Dodurga boyunu işaret ettiği söylenebilir. Kayanın muhtelif yerlerine kazınmış bu tamgalardan sadece bir tanesinin (+ biçimindeki tamga) Kıpçaklara ait olduğunu ve Kıpçakların en temel tamgası olduğunu söylemek mümkündür.
3. Kayanın alt kısımlarında bulunan ve yazıt olması muhtemel iki epigrafik belgeden birincisinin (Kök)türk yazısıyla yazılmış bir yazıt olabileceğini düşünüyoruz. Epigrafik belgede kullanılan işaretlerin Bilge Kağan, Köl Tigin yazıtlarındaki harf formlarıyla örtüştüğü görülmektedir. Bu durum, Körcoluktaki epigrafik belgenin yazıldığı tarihle ilgili bizlere ipucu verebilir mi? Bu durum nasıl açıklanabilir?” Cevaplandırılması gereken önemli noktalardan biri budur.
4. Diğer epigrafik belge yine üç karakterden oluşan ve kuvvetle muhtemel kanjilerle yazılmış bir epigrafik belgedir. Hangi dilde yazıldığını bilmediğimiz gibi, bu epigrafik belgenin buraya ne zaman, kimler tarafından ve hangi amaçla yazıldığını da bilmiyoruz. Araştırılması gereken bir başka konu da budur.
5. Epigrafik belgelerin buraya hangi yüzyılda, kimler tarafından yazıldığı belli olmamakla birlikte bunların, en azından bir kısmının, Müslüman Türklerden önce bu bölgeye gelen Türk boylarından kalmış olabileceği akla gelmektedir. Zira makalenin içinde de bahsedildiği gibi, Anadolu’da kurulmuş eski uygarlıklar üzerinde çalışan uzmanlar bu belgeleri tanımlayamamaktadırlar. Oysa X. yüzyılın ilk çeyreğinde bu bölgeye o devirde henüz Sılavlaşmamış Bulgarların geldiği, Mesudî’nin Murûc ezZeheb adlı eserinden bilinmektedir. Bu durum bu çağlarda bölgede başka Türk topluluklarının da var olabileceğini düşündürmektedir. Konunun her yönüyle aydınlığa kavuşması için elbette daha fazla yeni bulgulara ve çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Yrd. Doç. İbrahim ŞAHİN
http://www.tubar.com.tr/ TUBAR%20DOSYA/ sahin_ibrahim%20275-300.pdf
1. Körcoluk kayasında toplu halde bulunan 8 tamga, Türk boylarının tamgalarıyla karşılaştırıldığında bunların 5’inin Yenisey yazıtlarındaki boy tamgalarıyla birlikte, yine günümüz Kazak, Kırgız, Hakas, Altay, Başkır gibi Kıpçak Grubuna giren Türk boylarının soy-sop tamgalarını işaret ettiği görülmektedir. Geriye kalan 3’ü yani teke tamga, eb ve istavroza benzeyen tamga için net bir ifade kullanmak mümkün değildir. Oğuzlara ait olabileceği gibi Kıpçaklara da ait olabilir.
2. Kayanın muhtelif yerlerinde bulunan tamgalar kaynaklarda geçen Türk tamgalarıyla karşılaştırıldığında bunlardan birinin büyük bir ihtimalle Oğuzların Kayı, diğerinin Iğdır, bir diğerinin de Dodurga boyunu işaret ettiği söylenebilir. Kayanın muhtelif yerlerine kazınmış bu tamgalardan sadece bir tanesinin (+ biçimindeki tamga) Kıpçaklara ait olduğunu ve Kıpçakların en temel tamgası olduğunu söylemek mümkündür.
3. Kayanın alt kısımlarında bulunan ve yazıt olması muhtemel iki epigrafik belgeden birincisinin (Kök)türk yazısıyla yazılmış bir yazıt olabileceğini düşünüyoruz. Epigrafik belgede kullanılan işaretlerin Bilge Kağan, Köl Tigin yazıtlarındaki harf formlarıyla örtüştüğü görülmektedir. Bu durum, Körcoluktaki epigrafik belgenin yazıldığı tarihle ilgili bizlere ipucu verebilir mi? Bu durum nasıl açıklanabilir?” Cevaplandırılması gereken önemli noktalardan biri budur.
4. Diğer epigrafik belge yine üç karakterden oluşan ve kuvvetle muhtemel kanjilerle yazılmış bir epigrafik belgedir. Hangi dilde yazıldığını bilmediğimiz gibi, bu epigrafik belgenin buraya ne zaman, kimler tarafından ve hangi amaçla yazıldığını da bilmiyoruz. Araştırılması gereken bir başka konu da budur.
5. Epigrafik belgelerin buraya hangi yüzyılda, kimler tarafından yazıldığı belli olmamakla birlikte bunların, en azından bir kısmının, Müslüman Türklerden önce bu bölgeye gelen Türk boylarından kalmış olabileceği akla gelmektedir. Zira makalenin içinde de bahsedildiği gibi, Anadolu’da kurulmuş eski uygarlıklar üzerinde çalışan uzmanlar bu belgeleri tanımlayamamaktadırlar. Oysa X. yüzyılın ilk çeyreğinde bu bölgeye o devirde henüz Sılavlaşmamış Bulgarların geldiği, Mesudî’nin Murûc ezZeheb adlı eserinden bilinmektedir. Bu durum bu çağlarda bölgede başka Türk topluluklarının da var olabileceğini düşündürmektedir. Konunun her yönüyle aydınlığa kavuşması için elbette daha fazla yeni bulgulara ve çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Yrd. Doç. İbrahim ŞAHİN
http://www.tubar.com.tr/
COMMENTS