ATATÜRK EN BÜYÜK SAVAŞI ULUSLAR ARASI EMPERYALİZME KARŞI VERMİŞTİR! EMPERYALİMİZ EGEMENDİR BİZLERE DÜŞEN GÖREV EMPERYALİZMİN ZİNCİRLERİNİ...
ATATÜRK EN BÜYÜK SAVAŞI ULUSLAR ARASI EMPERYALİZME KARŞI VERMİŞTİR!
EMPERYALİMİZ EGEMENDİR BİZLERE DÜŞEN GÖREV EMPERYALİZMİN ZİNCİRLERİNİ KIRMAKTIR
ATATÜRK BU SÖZLERİ İLE BATI EMPERYALİZMİNE KARŞI SAVAŞ İLAN EDİYOR VE ...“BİZ MEMLEKETİMİZİ ARTIK ESİR ÜLKESİ YAPTIRMAYIZ.” DERKEN ONDAN SONRA YÖNETİMDE YER ALAN GAFİL VE HAİNLER, TÜRKİYE’Yİ ESİRLER ÜLKESİ HALİNE GETİRMEK İÇİN ADETA YARIŞTILAR.
HER YENİ GELEN ULUSLAR ARASI EMPERYALİZMİN YENİ YENİ ZİNCİRLERİNİ MİLLETİMİZİN BOYNUNA KOLLARINA VE AYAKLARINI ÇEKİNMEDEN TAKTILAR..
BİZLERE DÜŞEN GÖREV BU ZİNCİRLERİ KIRMAKTIR.
Atatürk Milli Devlet kurmuştur. Bakınız Atatürk Tam bağımsızlığı yani istiklali nasıl anlatıyor :
Bir diğer konuşmasında ise
Türkiye, bu gün büyük ölçüde Mali istiklalini kaybetmiş, bir konumdadır. Türkiye ecnebiler yani yabancılar üzerinde hakkı kazısını tatbik edecek bir gücü yoktur. Onlara egemenlik haklarımızı devretmek, onların her istedikleri bütün şartları yerine getirmek için emir bekler hale getirilmiştir.
Türkiye IMF – Dünya Bankası – A.B. – Gümrük Birliği antlaşmaları ve imzalanan niyet mektuplarıyla Batının kontrolü altına girmiştir.
Bakınız Büyük Önder Mali Bağımsızlığın önemini nasıl vurguluyor:
Görüldüğü gibi Atatürkçü bakış açısının temel ilkesi tam bağımsızlık ve ulusal egemenliğe dayanan bir milli devlettir. Halbuki Kapitalizm ve küreselleşmenin hedefi dünyadaki “Milli devletleri” yok ederek yerine kaos ve karmaşanın hakim olduğu, farklı dillerin, farklı kültürlerin türetildiği Kaos içerisine sokulmuş bir yapı oluşturmaktır.
Büyük Önder Lozan’da çekilen restten sonra İzmir İktisat Kongresinde Uluslar arası Emperyalizme Meydan okuyor ve şunları söylüyordu :
Atatürk bu sözleri ile Batı emperyalizmine karşı savaş ilan ediyor ve ...
Derken Ondan sonra yönetimde yer alan gafil ve hainler, Türkiye’yi esirler ülkesi haline getirmek için adeta yarıştılar.
Her yeni gelen Uluslar arası Emperyalizmin yeni yeni zincirlerini Milletimizin boynuna kollarına ve ayaklarını çekinmeden taktılar..
Bizlere düşen görev bu zincirleri kırmaktır.
EMPERYALİMİZ EGEMENDİR BİZLERE DÜŞEN GÖREV EMPERYALİZMİN ZİNCİRLERİNİ KIRMAKTIR
ATATÜRK BU SÖZLERİ İLE BATI EMPERYALİZMİNE KARŞI SAVAŞ İLAN EDİYOR VE ...“BİZ MEMLEKETİMİZİ ARTIK ESİR ÜLKESİ YAPTIRMAYIZ.” DERKEN ONDAN SONRA YÖNETİMDE YER ALAN GAFİL VE HAİNLER, TÜRKİYE’Yİ ESİRLER ÜLKESİ HALİNE GETİRMEK İÇİN ADETA YARIŞTILAR.
HER YENİ GELEN ULUSLAR ARASI EMPERYALİZMİN YENİ YENİ ZİNCİRLERİNİ MİLLETİMİZİN BOYNUNA KOLLARINA VE AYAKLARINI ÇEKİNMEDEN TAKTILAR..
BİZLERE DÜŞEN GÖREV BU ZİNCİRLERİ KIRMAKTIR.
Atatürk Milli Devlet kurmuştur. Bakınız Atatürk Tam bağımsızlığı yani istiklali nasıl anlatıyor :
"İstiklali tam denildiği zaman, bittabi siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, harsi (kültürel) ve ilah (diğer), her hususta istiklali tam ve serbest-i tam demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde istiklalden mahrumiyet, millet ve memleketin manayi hakikisiyle bütün istiklalin mahrumiyeti demektir.”
Bir diğer konuşmasında ise
“Filhakika bir devlet ki, kendi tebeasına vazetiği vergiyi ecnebilere vazedemez gümrük muamelatını,rusumunu memleketin ve milletin ihtiyacına göre tanzim etmekten mahrumdur. Ve bir devlet ki, ecnebiler üzerinde hakkı kazasını tatbikten mahrumdur. Böyle bir devlete bittabi müstakil denilemez.” Diyordu.
Türkiye, bu gün büyük ölçüde Mali istiklalini kaybetmiş, bir konumdadır. Türkiye ecnebiler yani yabancılar üzerinde hakkı kazısını tatbik edecek bir gücü yoktur. Onlara egemenlik haklarımızı devretmek, onların her istedikleri bütün şartları yerine getirmek için emir bekler hale getirilmiştir.
Türkiye IMF – Dünya Bankası – A.B. – Gümrük Birliği antlaşmaları ve imzalanan niyet mektuplarıyla Batının kontrolü altına girmiştir.
Bakınız Büyük Önder Mali Bağımsızlığın önemini nasıl vurguluyor:
“İstiklal-i tam, bizin bugün deruhte ettiğimiz vazifenin ruhu aslisidir. Bu vazife, bütün millete ve tarihe karşı deruhte edilmiştir.(yüklenmiştir) (...) Biz; yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz Bugün yalnız bir nokta etrafında toplanmış ve fakat sonuna kadar kanını akıtmağa karar vermiştir. O nokta; istiklali tammımızın (Tam bağımsızlığımızın)temini ve idamesidir. "
Görüldüğü gibi Atatürkçü bakış açısının temel ilkesi tam bağımsızlık ve ulusal egemenliğe dayanan bir milli devlettir. Halbuki Kapitalizm ve küreselleşmenin hedefi dünyadaki “Milli devletleri” yok ederek yerine kaos ve karmaşanın hakim olduğu, farklı dillerin, farklı kültürlerin türetildiği Kaos içerisine sokulmuş bir yapı oluşturmaktır.
Büyük Önder Lozan’da çekilen restten sonra İzmir İktisat Kongresinde Uluslar arası Emperyalizme Meydan okuyor ve şunları söylüyordu :
“Filhakika mazide ve bilhassa Tanzimat devrinden sonra, ecnebi sermayesi memlekette müstesna bir mevkie malik oldu. Ve ilmi manasiyle denebilir ki, devlet ve hükümet ecnebi sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Artık her medeni devlet gibi, millet gibi, yeni Türkiye dahi buna muvafakat edemez. Burasını esir ülkesi yaptıramaz.”
Atatürk bu sözleri ile Batı emperyalizmine karşı savaş ilan ediyor ve ...
“Biz memleketimizi artık esir ülkesi yaptırmayız.”
Derken Ondan sonra yönetimde yer alan gafil ve hainler, Türkiye’yi esirler ülkesi haline getirmek için adeta yarıştılar.
Her yeni gelen Uluslar arası Emperyalizmin yeni yeni zincirlerini Milletimizin boynuna kollarına ve ayaklarını çekinmeden taktılar..
Bizlere düşen görev bu zincirleri kırmaktır.
COMMENTS