Suriye Cephesinde Mustafa Kemal ve bütün komutanlar Kahramanlık destanı yazmışlar 7-8.000 kişilik çekirge ile beslenen silahı olmayan bir o...
Suriye Cephesinde Mustafa Kemal ve bütün komutanlar Kahramanlık destanı yazmışlar 7-8.000 kişilik çekirge ile beslenen silahı olmayan bir orduyla 400.000 Kişilik Dev İngiliz Ordularını aylarca püskürterek Anadolu'ya girmelerini önlemişlerdir.
Mısırlıoğlu İngiliz Mİ6 tarafından hazırlanıp kendisine
verilen Lozan Z.Hezimetmi ve diğer Kitaplarında bu iddiayı yalanlarla anlatır.
Bu yalana öylesine gerçekmiş gibi anlatıldı ki Ülkücüler
milliyetçiler hatta Türkçüler bile buna inandı çünkü cevap verilmedi.
Mustafa Kemal korkunç bir savaşın göbeğinde büyük bir
kahramanlık göstermiş bu sebeple 7 Ordu komutanlığından Yıldırım Ord Komatanı
olmuştur.
Milyonlarca insanı aldattılar Bizim gençliğimizde aksini
iddia ettiğimizde Tepki topluyorduk Çünkü her Milliyetçi okumuştu.
Güney Cephesi
Arkadaşlar Bir Avuç asker Güney cephesinde önemli savaşlar
vermiş ancak geriden yardım gelmemiştir Üç yıl destek gelmeden savaşılmıştır.
Türk ordusu savaşa savaşa, yenerek, yenilerek ve gittikçe
zayıflayarak,' üç yıl içinde, Sina'dan Kudüs'ün 50 km. kuzeyine kadar
çekilmiştir.
Burada cereyan eden savaşlarda askerlerin ve Cemal Paşa gibi
bir kaç maceraperest hariç komutanların gösterdikleri direnç bir destandır.
Atatürk aynı dönemde başka cephelerde ve farklı
görevlerdedir Anacc büyük kahramanlıklar göstermiş hiç yenilmemiştir.
Mesela Rusları yerlerine çivilemiş sonra geriye
püskürtmüştür elleriyle toplara mermi doldurduğunu gençliğimde orada
savaşanlardan dinledim.
Dolayısıyla Güney cephesinde süren savaşların Mustafa Kemal
Paşa ile çok az görev ilişkisi olmuştur 7 Orduya da son anda dahil olmuştur.
Mustafa Kemal Paşa öncesi geçen üç yıl içinde, Türk ordusu
savaşa savaşa, yenerek, yenilerek zaten geriye çekilmiştir.
Geriden hiç bir kuvvet ve mühimmat gelmediği için gittikçe
zayıflayarak, 'Sina'dan Kudüs'ün 50 km. kuzeyine kadar çekilmek zorunda
kalmıştır.
Daha 1917 sonunda asker kaçaklarının sayısı 300.000'i
aşmıştır. (Liman Paşa¬nın 13.12.1917 günlü raporu, Türkiye'de Beş Yıl, s.222)
Enver Paşa ise, iyice zayıflamış Suriye ve Irak cephelerini takviye edeceği yerde, doğudaki iki ordumuzu, iyi
değerlendirememektedir.
Liman Paşa:
"Yıpranan tümenlerin geriye alınması ya da değiştirilmesi, ihtiyat kuvvet bulunmadığı için mümkün değildi.
Elimizdeki sağlam ordular o halimizde iken Büyük Turan
imparatorluğu' hayali içinde iran'a, Azerbaycan'a ve Kafkasya'ya doğru
yürütmektedir.
1918 Martında Yıldırım Orduları Grubu Komutanı olan Liman
Paşa, Suriye Cephesindeki acı durumu anılarında özetle şöyle anlatıyor
Liman Paşa:
"Topçu cephanesi de o kadar az geliyordu ki bataryalarda hiçbir zaman gereken sayıda cephane bulunmuyordu."
"Türk askerleri, ölü İngiliz erlerinin ayaklarındaki çizme ya da postalları gıpta ile seyrediyorlardı"
"Türk askerinin ayakkabısı yoktu yırtık çarıklar vardı çok defa bu bile yoktu. Ayaklarını paçavralarla sarıp savaşıyorlardı."
"Subayların çoğu bile düzgün bir ayakkabıdan yoksundu Keşif kolları, görevden her defasında,kan içinde kalmış ayaklarla dönüyordu."
"Türk askeri hastalıktan kırılıyordu Malarya vedizanteri, bu sıcak yaz mevsiminde pek çok kurban verilmesine sebep oldu."
"Günde ancak1-1,5 kilo, o da varsa, arpa verilebilen hayvanlar, çok zaman susuz kalıyor,her üç orduda hergün yüzlercesi ölüyordu."
"Asker açtı Hastalıktan ölüyor savaşta karargahını yitirince dönemiyor Süvari Atları bile açlıktan cılız ve ayakta duramıyordu."
Liman Paşa:
"Enver Paşa11 Eylül tarihli telgrafında her türlü yardımın yapılacağını vaad etti.Ama bu vaadlerin biri olsun yerine getirilmedi."
"Sekiz tümen altı aydan fazla bir süredir değiştirilmeden, cephede bulunuyordu."
"6 aydır yeni Tümen gelmedi mevcutlan pek az olduğu için ilk hatlarda az piyade ve boşlukları makineli tüfeklerle doldurmalıydık."
Liman Paşa"Bir İngiliz taarruzu başlamadan, geri çekilerek Teberiye gölü ile Yermuk vadisi arasında bir mevziye girmemiz gerekiyordu."
"Ancak Türk askerlerinin yürüyüş kaabiliyeti çok azalmış olduğu mevzilerde kalıp direnmenin daha güvenli olduğuna karar verdim."
"Kaldıki ayrılacak olsak bile koşum hayvanlarımızın ayakta duracak hali yoktu artık savaşamaz haldeydik"
diyor.
Liman Raporlardan hazırladığı kitapta vaziyeti
açıklıkla anlatıyordu
(Türkiye'de Beş Yıl, s.222 s.283, 294,295, 303,306, 307,
308,309,312)
Akdeniz Hattı
Akdeniz ile Şeria nehrinin doğusundaki Maan bölgesi
arasında, 95 km.lik bir cephede, durumu yukarda açıklanmış olan üç Türk ordusu
bulunuyor.
Akdeniz tarafında 8.0rdu yer alıyor. Komutanı Cevat
Çobanlı Paşa. Ortada, M.Kemal Paşanın komutasındaki 7.0rdu var,
Şeria nehrinin batı kıyısı ile doğusunda ise Cemal
(Mersinli) Paşanın 4. Ordusu. Tümenler, ortalama 1.300 tüfek gücünde. (Liman,
s.307)
Üç ordunun toplam mevcudu ise,40.000 muharip er ve
sadece 20.000 tüfekkalmış karşısında dev bir İngiliz ordusu var ve kahramanca
savaşılıyor
8.0rdu emrindeki 1.100 tüfekli bir tümenden başka,
ne Ordular Grubu Komutanlığının ve ne de orduların elinde yedek kuvvet
bulunuyor.
Bütün cephedeki uçaksavar topunun sayısı, iki!
Eldeki askerin yiyeceği giyeceği yok (Türkiye'de Beş Yıl,s.307,314; Filistin-
Sina Cep s.616)
7.0rdu ile 8.Ordunun ön hatlarında bulunan ve
kuvvetlerine oranla çok geniş bir cepheyi tutuyor ve muharebe birliklerinden
tamamen yoksun,
7. Ordu
7 Ordu ile arada 200 km.lik bir boşluk bulunuyordu.
Burada menzil birlikleri,uçak alanları, depolar, tamirhaneler, hastaneler
vs.vardı.
İngilizler ise, Filistin ve Suriye'yi ele geçirmek
için çok büyük hazırlık yapmışlardır.
Cepheye kadar günde altı yüz bin galon antılmış su
akıtan boru hattı ile demiryolu döşenir.
Türklerin elbisesi yiyeceği atı bile yokken
İngilizler İkmal noktalan ve birliklerde 6.000 motorlu araç, 35.000 deve,
100.000 at toplamıştı.
İngilizlerin geri bölgede çalışan işçi
sayısı135.000; tüm kadro 400.000 civarındadır Türkler ekmek bulamazken
İngilizler ziyafet vermektedir.
İngilizler, 8.0rdu cephesinde 5 kat, yarma
bölgesinde ise 14 kat üstünlük sağlamışlar hucuma geçmişlerdir (Filistin-Sina
Cephesi, s.622)
İngilizlerin 400.000 kişilik kuvvetine karşı 20.000
aç perişan askerden müteşekil üç ordu vardır4.Ordu 7.Ordu ve 8.Ordu. İngilizler
saldırır.
Mustafa Kemal'ın yönettiği 7.0rdu cephesine taarruz,
asıl taarruzdan bir gün önce, 18 Eylül Çarşamba günü başlar. Gün topçu ateşi
ile geçer.
İngilizlerin asıl ve kesin sonuçlu taarruzu, 19
Eylül 1918 Perşembe günü, saat 03.30'da, 8.0rdu cephesinde başlayacaktır.
8.0rdunun sağ kanat birlikleri, piyadeler, topçular,
araçlar Tul-u Kerem'e (kuzey doğuya) çekilirler.Tul-u Kerem kısa zamanda mahşer
yeridir.
7. Ordu ve 8 Ordu İngiliz ateşi altında ezilmektedir
"Yarım saatte bir değişen İngiliz uçak filolarının attıkları bombalar,ağır hasara verir.
Savaş alanı cehennem gibiydi yolları insan ve hayvan ölüleri ve nakil vasıtası parçalarıyla doluydu" (L.von Sanders,Türkiye'de 5 Yıl, s.319)
Bu arada bir İngiliz süvari tümeni, Tul-u Kerem'e
girer. Asıl süvari kitlesi ise kuzeye ve doğuya doğru ilerler
Asıl kitlenin, 8. ve 7.0rdulann arkasından geçe¬rek,
Şeria nehri üzerindeki Bisan geçidini tutması tehlikesi belirmiştir.
Oysa 8. ve 7.0rdunun, daha geniş bir çekiliş
durumunda kullanabileceği tek güvenli geçit budur.
Yıldırım Orduları Liman Komutasında Dağılıyor
Fakat 20 Eylül sabahı, deniz kıyısından ilerleyen
İngiliz Süvari Kolordusunun bir kolu, 05.30'da Grup Karargâhının bulunduğu
Nasıra'yı basar.
Yıldırım Orduları karargâh dağılacaktır. (Türkiye'de
5 Yıl, s.320) Liman Paşa, bir kısım maiyeti ile Nasıra'dan ayrılır.
Bu sırada İngiliz Süvari Kolordusu durmadan doğuya
doğru ilerlemektedir. Bir kolu akşama doğru, Bisan kesimine ulaşır,
Bisan geçidi ile kuzeyindeki köprüyü denetimi altına
alır.Öbür kolu ise 8.0rdunun kuzeye çekilme yolunu keser.(Filistin-Sina
Cephesi, s.636)
Orduların üçüde Cehennemin ortasında kalmıştır 8. ve
7.0rdularm belli başlı bütün çekiliş yollan kapanmıştır.(Filistin-Sina Cephesi,
s.637)
8.0rdu Komutanı Cevat Paşa,düşman taarruzu şiddetle
devam ettiği için elinde kalan son birlikleri,hattın dahada gerisine çekmeye
karar verir.
Bu bilgi, 7.0rdu Komutanlığına saat 13.30'da
ulaşacaktır. (Filistin-Sina Cephesi, s.641)
7.0rdu o gece çekilip yerleştiği yeni mevzilerde,
cephesine yönelmiş düşman taarruzuna direnmeye çalışmaktadır.
21 Eylül günü öğle üzeri, Nablus çıkışında, 8.0rdu
karargâhı düşman süvarisinin taarruzuna uğrar; Cevat Paşa ve Refet Bey zor
kurtulur.
İngiliz uçaklan, 8.Ordunun, Şeria nehrine doğru
vadilerde ilerleyen düzensiz birliklerini yakalar ve üst üste saldırarak ağır
kayıp verdirir.
Bu sırada 7.0rdunun iki kolordusu savaşarak emir
verilen hatta çekilmektedir. Ancak Yol artık kapanmıştır. (Filistin-Sina Cephesi,
654)
Kalabalık filolar halindeki düşman uçakları, 7
Orduya bağlı kolordu birliklerini sürekli hırpalamaya başlamışlardır.
Emir Faysal komutasındaki Arap birliği de
demiryollannı ve haberleşme hatlannı sabote ederek İngilizlere yardım
etmektedir.
8.0rdu Komutanı, Kurmay Başkanı ile birkaç subay ve 20.Kolordu
karargâh mensupları, 7.0rdu karargâhına gelirler.
8 Ordu 21/22 Eylül gece yarısı, nehir kıyısına
ulaşmak için yürüyüşe geçer Dağlık, yolsuz ve uçurumlu bir bölgeden
geçilecektir.
3.Kolordudan ise haber yoktur. Gerisinde harekete
elverişsiz bir arazi bulunan bu kolordu, kuzeyden ve güneyden kuşatılmak
üzeredir.
4.0rdu dağılmış güney kanadında bulunan bazı
birlikler ve perakendeler de 7.0rdu karargâhına katılmıştır.
Bu sırada 3.Kolordu, 23 Eylül günü, Şeria'ya
yaklaşmaya çalışmaktadır. Cephane çok az kalmış, su ve yiyecek bitmiştir. Savaş
gücü kalmamıştır.
Bazı komutanlar muharebeye son verilmesini isterler.
Albay İsmet teslim olmanın askeri namusla bağdaşmayacağını söyleyerek reddeder;
Albay İsmet emrindeki Komutanların teslim tutanağı
hazırlandığını öğrenince,
söyler.
"Böyle bir tutanağı getiren kişiyi öldüreceğini"
söyler.
4. Ordu imha edilmiş 8 Ordu neredeyse askeri
kalmamış Mustafa Kemal'in 7.Ordusu ise kahramanca çarpışmaya devam etmektedir.
Mustafa Kemal Paşa askerlerini muhafaza etmiş7-8 bin
kişilik yiyeceği bile kalmamış bütün imkanlarını kaybetmiş halde savaşa devam
etmektedir.
400.000 kişilik en modern savaş araçlarına
sahipİngiliz ordusunun hücumları püskürtülmekte az zaiyatla yer değiştirerek
asker korunmaktadır.
(F.Belen, 20.Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.370;
Filistin-Sina Cephesi, s.690; Türkiye'de 5 Yıl, s.338)
Yıldırım Orduları Rayak’ta toplanıyor.
Liman Paşa, Rayak'ta kuvvet toplamaktadır. 28 Eylül
günlü yazılı emriyle M.Kemal Paşayı Rayak'a çağırır ve Rayak Cephesi
Komutanlığına atar.
7.0rdu karargâhı,Genel Komutanlık emriyle 25/26 Ekim
akşamı Halep'ten Katma'ya, 30 Ekimde ise Raco'ya alınır.
Ancak görev yaptığı sırada 7.0rdu Komutanı M.Kemal
Paşanın kurduğu savunma hattı, düşmanı Halep kuzeyinde durdurmuştur.
Liman Paşa bile
"M.Kemal Paşanın 7.0rdusu, birçok taarruza uğradı ama hepsini geri püskürtmeyi başardı." (Türkiye'de 5 Yıl, s.352) diyor
Hiç bir savaşta yenilmeyen Mustafa Kemal Paşa adeta
imlan kuvvetiyle dev İngiliz ordularını durdurmuştur.(Filistin-Sina Cephesi,
s.726-730)
Mondros İmzalanıyor
Mustafa Kemal Paşa Liman Von Sanders'in yerine
Yıldırım Orduları komutanı olarak atanmaktayken Mondros imzalanmış savaş
bitmiştir.
Atatürk tek bir asker ve cephane teslim etmemiş
elindeki askerleri Jandarma sınıfına geçirerek Antep Maraş Tarsus Adanaya
dağıtmıştır.
üç gün içerisinde yöredeki bütün ileri gelenleri
toplayarak Muhtemel Antep Maraş Urfa direnişleri için alta yapı oluşturmuştur.
Büyük bir kahramanlıkla Güney cephesinin dağılmasını
ve İngilizlerin Güneyden Anadolu'ya girmesini önleyen Mustafa Kemal Paşadır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün böylesine büyük bir
kahramanlık destanına karşı 7. Ordu Savaşı kaybetti Mustafa Kemal Savaş
kaybetti denilemez.
Savaşın bütün ayrıntıları Komutanlar tarafından
saatiyle resmi raporlara bağlanmış (Filistin-Sina Cephesi, s.726-730)
yayınlanmıştır.
Hal böyleyken Atatürk düşmanlığı yapacağız derken
kahraman askerlerimiz ve komutanlarımızın yazdıkları kahramanlık destanı
karalanmaktadır.
Değerli Arkadaşlarım Savaş kaybedildi denilen yerde
Türk Askeri kendisinden 20 misli kuvvetli modarn ordulara karşı böcek yiyerek
savaşmıştır.
Türk Ordusu Hem İngiliz Hem De Araplara Karşı
Direniyor
Türk ordularının savunması on gün bir ay üç ay değil
3 yıl sürmüştür Bu bir destandır bu destanı üç buçuk devşirmeye tersine
çevirtmeyeceğiz.
Bir Millet elindeki son imkanla hem de Araplara
Karşı peygamberin mezarını korumaya çalışmakta üç yıl ot ve böcek ile
beslenmektedir.
İstanbul'dan gelen geri dönün emirlerine karşı
Fahrettin Paşa
demektedir.
" Peygamberimizin mezarını İngilizlere teslim etmeyeceğim"
demektedir.
Bu arada Araplar İngilizlerle birlikte
saldırmaktadır Fahrettin Paşa :
"Askere çekirge yemelerini emretmektedir."
"Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı varyalnız tüyü yok.o da serçe gibi kanatlı ve uçuyor.bitkilerle besleniyor, temiz ve şeyler yiyor."
diyordu. Bu arada devamlı:
Ravza –i mutahhara’ya, yani peygamberimizin mezarına giden Fahreddin paşa, mezara seslenerek şöyle haykırıyordu:
Ya Allah'ın resulü,senin için savaşanlarla sana karşı çıkanları gör,ÜMMETİN ARAPLARIN BİZE YAPTIĞI İHANETİ GÖR.
diye
haykırıyordu.
Değerli Arkadaşlarım, Güney cephesinde savaşan bütün
komutanlarımız kahramanlık destanı yazmıştır bu kıymetli insanları rahmetle
analım.
Mustafa Kemal Atatürk ve diğer komutanlar hiç bir
ordunun hiç bir askerin dayanamayacağı koşullarda savaşmışlardır. Bunun adı
yenilgi değildir.
Büyük Ordularla Anadolu'ya ulaşmaya çalışan
İngilizleri yerine mıhlayan Mustafa Kemal Paşa Savaş kaybetmemiş zafer
kazanmıştır.
Ata’nın Cepheleri
Arkadaşlar Atatürk hiç bir cephede Savaş kaytmemiştir. Türk
tarihinin yetiştirdiği en büyük kahramanların sonuncusu ve kahramanlıkta
öndedir.
Vatanımızı kurtaran şu anda mevcudiyetimizi borçlu olduğumuz
Büyük Önder'e yapılan saygısızlık Cumhuriyetimizi yıkmak amacı gütmektedir.
Atatürk düşmanlığının sebebi Türk düşmanlığıdır Cumhuriyet
düşmanlığının sebebi ise ülkeyi parçalamak için zemin oluşturmaktır.
COMMENTS