Med'yatik Bir Halk Altı yedi yıl önce ilginç bir denklik ilgimi çekmişti.Türkçe "büyü" ve "büyük" kelim...
Med'yatik Bir Halk
Altı yedi yıl önce ilginç bir denklik ilgimi çekmişti.Türkçe "büyü" ve "büyük" kelimeleri benzeşiyor. Yunanca'da da aynı anlamdaki kelimeler birbirine benziyor: "magia" büyü ve "mega" büyük. Elbette hiç bir Türk Yunanlılarla akraba çıkmak istemez ve işin aslı böyle bir denklik falan da yok. Zîra bugün "magic" gibi evrensellik kazanmış bir kelimeyle tanıdığımız "magia" aslında Medçeden alınmadır.
Medlerin din adamları zümresine "mag" deniliyordu; anlaşılan sihir güçleriyle de tanınıyorlardı ki isimleri başka ülkelerde büyücülükle özdeşti. (Maglarla başları belada olan Yahudiler, kötü kavimlere onların isimini verdiler: Gog ve Magog (Ye'cuc ve Me'cuc). Macarlar Mag eri, Moğollar ise Mog oğul olarak adlanıyordu. Ataları Ortadoğu'da yaşayan Türkler, bu kelimeyi bağ olarak korudular. Din adamlarına bakçı, yöneticilerine bag-beg, zenginlerine ise baş dediler. İranlılar, Hintliler ve Slavlar bu kelimeyi hem Tanrı, hem de zengin anlamında kullandılar. Türk din adamı daha sonra bağıcı-büyücü haline geldi. Yunanlılar da Medlerden duydukları Mag kelimesini büyücü olarak ifade ediyorlardı ve büg dediler. İngilizlerin ataları (Saksonlar) bunu big diye aldılar. Türklerin büyüsü (bögü) İskoçya'da bug (hayalet) haline geldi. http://www.kitapyurdu.com/
Med'ler M.Ö. 9.yy'dan 6.yy'a Tahran'dan berideki yurtlarında devletleşmiş ve zamanlar gücünü artırarak Anadolu ve Mısır'a da sarkmış bir halkın adı. Daha doğrusu eski halkların kalıntıları Med ( aslında Mada) adı altında yeniden toparlandılar ve devletleşme istikametinde milletleştiler.
Peki, tıpkı Sabarlar ve Güney Azerbaycan'ın tüm eski halkları gibi bitişgen dilli oldukları söylenen Medlerin dilinde durum nasıl? Yani "büyük" kelimesinin karşılığında ne var? Maalesef üç kelime ile on kadar kabile adı ve bir düzine özel isim dışında bu halkın dilini bilmiyoruz. Ama bu üç kelime o kadar değerli ki, başka türlü üç yüz kelimeye değer.
Mag kelimesinin iki ayrı lehçede söylenişi bize ulaşmıştır. Yunanca ve Arapça'da bu biçim geçerken (Mecûsî sözü buradan gelir), İran'da sonraki dönemlere "mug" söylenişi kalmıştır ki bugün Farça'da moğ derler. Bir dilde bir kelimenin farklı söylenişleri varsa ve bu farklı söylenişlere ikinci bir dilde de rastlanıyorsa, bunun tesadüf ve ihtimal hesaplarında bahsi olmaz. Arada bir ilgi olduğuna hükmedilir.
Türkçe'de büyü kelimesi hem bügü, hem de bagı olarak geçer. Bu ikincisini biraz unutmuşuz ve bu gün "güz baymak" veya "göz boyamak" gibi yanlış fiillerle deyim olarak kullanıyoruz. Bu biçimler Medçe'deki söylenişin dengi. Yani Türkçe ile Med dili arasında en baştan çok yakın, aynı kaynaktan kopmayı akla getiren bir yakınlık var. Ama elde tek kelime var. Böyle bir yakınlıktan söz etmek için elbette yeterli değildir.
Medçeden bir de kâra (avam, halk )kelimesini bilmekteyiz. Renklerin mecazî kullanımı âdettendir ve dilin anlatım yeteneğini geliştirir. Biz "kara" kelimesinin çok geniş bir dairede, renk dışında da pek çok anlam içerecek şekilde kullnıyoruz. Ama başka bir âdet de esas anlamı yitmiş bir kelimenin sesteş başka bir kelime gibi düşünülmesidir. Hattâ esas anlamını koruduğu zamanlarda bile bunun farkında olmayız. Örneğin "ölünün körü" ve "sabahın körü" deyimlerinde ikisinde de körlükle ilgili kavram çağrışır. Fakat bunu ölüye veya sabaha uygulamanın bir mantığını da bulamayız. Halbuki birincide "mezar" anlamında "qör", ikincisinde ise zaman anlamında "qor" bulunmaktadır.
Avam halk için "kara budun" tabirinin kullanımı Türkçe'ye has gözüküyor. Başka dillerde avam ifade için yaygınlık, ortaklık, çokluk gibi kavramlara başvurulur. Arapça'da adı üstünde "avam" vardır, "amme" (kamu) kelimesi bununla kökdeş olduğu gibi, "umumî" de öyledir. İngilizce'de ise ikisi de Lâtince'den alınma "common people" ifadesine rastlarız. Fransa'da ihtilal ile haklarını almaya çalışan asiller ve rahipler dışındaki kitleye "etates generaoux" deniyordu. Burada da genel kavramına başvurulmuş.
Kısaca bu Medçe kelime Türkçe'de "kara budun" ve bunun genişletilmiş uygulamasını içeren başka söz gruplarında yaşamaktadır. Bunu şaşırtıcı görmemek lâzım. 2.500 yılda elbette önemli anlam kaymaları olacaktır ama burada o kadar büyük bir kayma yok.
Med'ler elbette Türk değildi. Hattâ Med Devleti var iken Türklük çoktan şekillenmişti. Ama Ortadoğu ile Kaf Dağı'nın arkasındaki ülke arasında ilişkiler hiçbir zaman kesilmedi. Medler içlerinden muhtemelen Türklerin atalarının bir kısmının çıktığı eski Güney Azerbaycan kavimlerinden biri, hattâ onların ikindi güneşidir. Burada önemli olan Türklerin köklerini ararken rastladığımız sağlam ipuçlarıdır. Bu ipuçları bizim Kuzey Iraklı Subar Kavmine dair tahminlerimizi de haklı çıkarmaktadır.
Doç.Dr.Osman Karatay'ın "Türklerin Kökeni" Kitabından
Ayrıca : http://goo.gl/kqDXdA
Foto : Med Tolu'su (http://www.astroset.com/
COMMENTS