HALILARDA MİTOLOJİ ESEDOVA, Hatice Veli Kızı AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/ АЗЕРБАЙДЖАН Azerbaycan sanat tarihinde halı sanatı en e...
HALILARDA MİTOLOJİ
ESEDOVA, Hatice Veli Kızı
AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/ АЗЕРБАЙДЖАН
Azerbaycan sanat tarihinde halı sanatı en eski tarihi (M. Ö. II bin yıllık) olan halk sanatı türüdür. Bu türe ait sanat eserleri en eski devirlere ait bilgilerin izlerini kendinde saklayarak günümüze kadar taşımışdır.
Halılarımızda yeralan bir diger öge de “çarh”tır. Günümüzde Kuba, Şirvan, Bakü, Karabağ qurubuna ait halılarda sıksık gördügümüz bu desen gamalı haç nişanıdır. Hâlen kendi sanatsal önemini yitirmeyen, türk ve türkmen dokumacılarınca “çarhe felek”, Azerbaycan’daysa “çarh” adlanan bu öğe ilkel devirlerde “haç”, daha sonrakı devirlerdeyse gamalı haç şeklinde degişmiştir. Zamanla “gamalı haça” dönüşen bu desen güne-şi sembolize ediyor. Eski insanlar bu desenle ışığın kaynağının sembolü olan güneşı merkezde aynı kesişme noktasında düşünerek onun yansıttığı işınları “haç” şeklinde tasvir etmişler. İlk haç tasvirine Kültepede yapı-lan kazmalar zamanı bulunan tunc devrine ait kil kabın fraqmanı üzerinde rastlanıyor. Tarih boyu güneşi sembolize eden bir sürü tasvirlerin çeşitli devirlerde ortaya çıkmasına bakmayarak onlar hep biribiriyle alakalı yaranmışlar.
Örn. Mingeçevirde bulunmuş tunc devrine ait metal eşyaların içerisinde güneşin sembolik tasvirlerine rastlıyoruz. O devirlerde bu tür eşyaların kabirlere gömülmesinde amac karanlık ahiret dünyasını aydınlatmaktı.
İlkin insanlara göre bu aydınlık ruhların yaşayabilmesi için olanak sağ-lıyordu. Bir sonrakı devirlerde bu tür tasvirleri kabirtaşlarında görüyoruz. Güneşı sembolize eden tavus kuşu tasvirlerine de halılarda sıksık rastlıyoruz.Bu desen daha çok havsız halılarda kullanılmıştır.Araştırmacı lara
göre tavus kuşu m.ö.I b.y-ta yaşamış Türk kabileleri için
kutsaldı.Tavus kuşu hem kutsal ateşin koruyucusu, hem de güneşin
sembolüydü.Tarihi abidelerden Mingeçevirin “Sudağılan” bölgesinde, eski
tapınaklara ait harabelerde bulunmuş sütun başlığının rölyefinde biz
tavus kuşu tasvirini görebiliyoruz.Bu tasvirlerde tavus kuşu hayat
ağacının koruyucusu rolundedir (res.8).
Ateşperestlik dönemindeyse ateşin ve güneşin koruyucusu, Hörmüzdün elçisi gibi horuz yayğın idi (res.9). Şunu da ihtimal etmek mümkün ki, “Horozu besle, ama kesme” atasözü zamanında horozun kutsallığını göstermişdir.
Azerbaycan halı desenleri içerisinde tarım sürecini, su ve güneşi anlatan “haçabenzer” öğelere sıksık rastlıyoruz. Ara kompozisyonu oluşturan “ha-çabenzer” desenler genelde iri figurlerin merkezinde yeralıyorlar (res. 10). Azerbaycanda dokunan havlı ve havsız dokumalardan Bakü, Şirvan kilimleri, “Eski Kuba”, “Konakkend”, “Malıbeyli” (res. 11), “Çelebi,” Zeyve” və baş-kaların buna örnek gösterebiliriz.
Halılarımızda sıksık karşılaştığımız desenlerden biri de “eşkenar dörtgen” tasvirleridir. Bu halı motifi bir tek Azerbaycan’da değil, (res.12) tüm doğu dekeratif-tatbiki sanat dallarında geniş kullanılmışdır. Azerbaycanın tüm dokuma mekteplerine ait havlı, havsız halılarda bu halı motifi geniş kullanılıyor (res.13). Örnek olarak, Şirvan dokumaçılığına ait “Kobustan”, “Bico”,”Kabele”, Bakü dokumacılığına ait “Surahanı”,Kuba dokumaçılığına ait “Konakkent”, Gence dokumacılığına ait “Çıraklı”, Kazak dokumacılığına ait “Şıhlı”,”Salahlı”, Tebriz dokumacılığına ait “Heris”,”Karabağ” dokumacılığına ait “Nahiçevan” vs. gibi havlı ve havsız dokumalarını söyleyebiliriz.
“Eşkenar dörtgen” tasvirli desenin kökeni tarımcılığın yarandığı neolitik devre ulaşıyor. Bu desen de bolluğu, bereketi, verimliliği simgeliyor. Onun ilk örnekleri tunç devrine ait seramik eşyalarda yer alıyor. Tunç devrine ait Kültepeden bulunmuş rehgli kil kabın parcası üzerinde çeşitli süs öğeleri gibi tasvir edilmiş eşkenar dörtgen desenini örnek olarak gösterebiliriz.Bu kabın üzerindeki eşkenar dörtgen deseni tek ve büyük ölçüde tasvir olunarak esas, taşıyıcı, diger tarafdansa dikey hatların “su”ların arasında devamlı, bileşik yerleştirilerek doldurucu desen öğesi gibi tasvir olunmuştur.
http:// www.icanas38.org.tr/ icanas_tr/Bildiriler/ Maddi%20Kultur%20II.%20Cilt .pdf
ESEDOVA, Hatice Veli Kızı
AZERBAYCAN/AZERBAIJAN/
Azerbaycan sanat tarihinde halı sanatı en eski tarihi (M. Ö. II bin yıllık) olan halk sanatı türüdür. Bu türe ait sanat eserleri en eski devirlere ait bilgilerin izlerini kendinde saklayarak günümüze kadar taşımışdır.
Halılarımızda yeralan bir diger öge de “çarh”tır. Günümüzde Kuba, Şirvan, Bakü, Karabağ qurubuna ait halılarda sıksık gördügümüz bu desen gamalı haç nişanıdır. Hâlen kendi sanatsal önemini yitirmeyen, türk ve türkmen dokumacılarınca “çarhe felek”, Azerbaycan’daysa “çarh” adlanan bu öğe ilkel devirlerde “haç”, daha sonrakı devirlerdeyse gamalı haç şeklinde degişmiştir. Zamanla “gamalı haça” dönüşen bu desen güne-şi sembolize ediyor. Eski insanlar bu desenle ışığın kaynağının sembolü olan güneşı merkezde aynı kesişme noktasında düşünerek onun yansıttığı işınları “haç” şeklinde tasvir etmişler. İlk haç tasvirine Kültepede yapı-lan kazmalar zamanı bulunan tunc devrine ait kil kabın fraqmanı üzerinde rastlanıyor. Tarih boyu güneşi sembolize eden bir sürü tasvirlerin çeşitli devirlerde ortaya çıkmasına bakmayarak onlar hep biribiriyle alakalı yaranmışlar.
Örn. Mingeçevirde bulunmuş tunc devrine ait metal eşyaların içerisinde güneşin sembolik tasvirlerine rastlıyoruz. O devirlerde bu tür eşyaların kabirlere gömülmesinde amac karanlık ahiret dünyasını aydınlatmaktı.
İlkin insanlara göre bu aydınlık ruhların yaşayabilmesi için olanak sağ-lıyordu. Bir sonrakı devirlerde bu tür tasvirleri kabirtaşlarında görüyoruz. Güneşı sembolize eden tavus kuşu tasvirlerine de halılarda sıksık rastlıyoruz.Bu desen daha çok havsız halılarda kullanılmıştır.Araştırmacı
Ateşperestlik dönemindeyse ateşin ve güneşin koruyucusu, Hörmüzdün elçisi gibi horuz yayğın idi (res.9). Şunu da ihtimal etmek mümkün ki, “Horozu besle, ama kesme” atasözü zamanında horozun kutsallığını göstermişdir.
Azerbaycan halı desenleri içerisinde tarım sürecini, su ve güneşi anlatan “haçabenzer” öğelere sıksık rastlıyoruz. Ara kompozisyonu oluşturan “ha-çabenzer” desenler genelde iri figurlerin merkezinde yeralıyorlar (res. 10). Azerbaycanda dokunan havlı ve havsız dokumalardan Bakü, Şirvan kilimleri, “Eski Kuba”, “Konakkend”, “Malıbeyli” (res. 11), “Çelebi,” Zeyve” və baş-kaların buna örnek gösterebiliriz.
Halılarımızda sıksık karşılaştığımız desenlerden biri de “eşkenar dörtgen” tasvirleridir. Bu halı motifi bir tek Azerbaycan’da değil, (res.12) tüm doğu dekeratif-tatbiki sanat dallarında geniş kullanılmışdır. Azerbaycanın tüm dokuma mekteplerine ait havlı, havsız halılarda bu halı motifi geniş kullanılıyor (res.13). Örnek olarak, Şirvan dokumaçılığına ait “Kobustan”, “Bico”,”Kabele”, Bakü dokumacılığına ait “Surahanı”,Kuba dokumaçılığına ait “Konakkent”, Gence dokumacılığına ait “Çıraklı”, Kazak dokumacılığına ait “Şıhlı”,”Salahlı”, Tebriz dokumacılığına ait “Heris”,”Karabağ” dokumacılığına ait “Nahiçevan” vs. gibi havlı ve havsız dokumalarını söyleyebiliriz.
“Eşkenar dörtgen” tasvirli desenin kökeni tarımcılığın yarandığı neolitik devre ulaşıyor. Bu desen de bolluğu, bereketi, verimliliği simgeliyor. Onun ilk örnekleri tunç devrine ait seramik eşyalarda yer alıyor. Tunç devrine ait Kültepeden bulunmuş rehgli kil kabın parcası üzerinde çeşitli süs öğeleri gibi tasvir edilmiş eşkenar dörtgen desenini örnek olarak gösterebiliriz.Bu kabın üzerindeki eşkenar dörtgen deseni tek ve büyük ölçüde tasvir olunarak esas, taşıyıcı, diger tarafdansa dikey hatların “su”ların arasında devamlı, bileşik yerleştirilerek doldurucu desen öğesi gibi tasvir olunmuştur.
http://
Türk Asya
COMMENTS